Thursday, 14 November 2013

Bugün yeniden ANNE olmayı hatırlamak!



Hayat gerçekten çekilmeye değer... (Hem fotoğraf çekmek için hem de hayatı tüm yüküyle çekmek için)


Merhabalar,

Bugün milat olsun istedim ve ilk yazımı oğlumla ilgili yazayım istedim. Tam 1 yıl önce bugün sabaha karşı 03:03'te dünyaya gözlerini açtı Ali Kerem'im...

13.11.2012

Ben 38 Hafta 4 Günlük Ali Kerem'e hamileyim...




Eşim Emre'nin aşin tendinindeki bir ağrı ve kontrolü için doktorumuzu arayıp gün içinde randevu almıştım ve saat 19:30'da Samatya'da buluşacaktık. Gün her günkü mevcut artan ağırlığımla ilerlemeye devam ediyordu. Saat 18:00 civarında Emre'den gelen telefonla bir toplantısının olduğu ve randevuyu iptal etmem gerektiğini bildirmişti.

Saat 20:00 olmuş ve Emre eve gelmişti. Randevuyu iptal ettirdin mi diye sorduğu anda kafam yeni dank etmişti ki ben randevuyu iptal ettirmemiştim. Çok önemli bir sportif kulübün doktoru olan Bey'i arayıp randevu iptali yaptırmamıştım. Sonra beni bir telaş kaplamış ve alel acele şu mesajı atmıştım. " ... Bey, sizden çok özür diliyoruz bu akşam ki randevuya gelecektik lakin hamileliğim dolayısıyla acil bir durum için hastaneye gitmek zorunda kaldık. Telaşeden size de haber veremedik, ne olur kusura bakmayın. Özür dileriz... Fidan".

Aynı gece saat 22:50 evde ailecek oturuyoruz ve ara ara belime sanki bir inme gelircesine bir an içinde olsa beni zorlayan birkaç ağrı... İçimden bir ses hadi artık herkes uyusa da ben de gidip dinlensem diyen bir ses. Evde sürekli Ali Kerem'le ilgili konuşmalar... ve kayınbabamın bize söylediği söz: "Siz de ne çok konuştunuz...., çocuk doğmadan daha ortaya koydunuz varmış gibi yorum yapıyorsunuz." demişti en son... Bir de doğum yapacak olan hastaneyi bana tarif edin o gün telaş yaparım yolu bulamam diye de Emre'ye hayıflanıp duruyordu....

Ayağa kalkıyorum lavaboya gitmek için bakıyorum ki su geliyor ve sonra birden koşturmaca anlıyorum ki Ali Kerem artık gelmek istiyor. Evde bir telaş, herkes panik (annem, kayınvalidem, kayınbabam, Emre) ve biran önce arabaya koşturuyor...

Bu durumda en sona kalan ben sanki doğuma gidecek olan onlarmış gibi evin kapısını kitliyor ve yavaşça aşağıya iniyorum. Sonrası artık malum... Hastaneye girişimizi yapıyoruz. Ebe ağrı eşiğimi ölçüyor nasıl hissetmiyorsun diyor? Bense heyecandan ve başıma geleceklerin endişesinden hiçbir şey hissetmiyorum.

Bekliyoruz...Bekliyoruz... Suni sancı veriliyor ara ara ağrılar gelip gidiyor. Ve sonunda hadi ameliyathaneye diyor Emine Ebe... Hazırlıklara devam... Bense o sırada ne zaman epidural yapacaksın diyorum "Bu saatten sonra ne epidurali bebek geliyor dedi......" ve derken benim bütün sancılar ve ağrılar gitti... bir müddet ayağa kalkıp yürüttüler, sancıya devam ettik ve artık vakit gelmişti....

Hala aklıma gelir bu an ve çok duygulanır ağlarım... Doktorum Güldeniz Hanım gelir "Hadi Abla'cım hadi Abla'cım  az kaldı. Geliyor az daha ıkın hadi ıkınnnn ıkınnn...." diye diye normal tam ebe usulü doğumla doğurttu beni...

Bebeğimi artık kucağıma almış, ilk kokusunu çekmiş, ilk kez göz göze gelmiş ve tarifi mümkün olmayan bir anı yaşamıştım...

Dökülen gözyaşları...
Candan bir can çıkış...
İçinden yeni bir hayat var etmek...
Nefesine bir nefes daha eklemek...
ve bir AİLE oluşun yeniden varoluşu...


İşte tüm bunların üzerinden tam 1YIL geçti ve oğlum bugün itibariyle tam 1 YAŞINDA....


Dünyadaki varlığım, bizi bize katan ve bütünleştiren şimdilik tek CAN.... Ali Kerem'im... İyiki geldin dünyamıza iyiki katıldın hayatımıza ve iyiki senin gibi bir EVLAT sahibi olduk.

Benim sana öğreteceklerimden çok senden öğreneceğim o kadar çoookkkk şey var ki!!! Sabır, huzur, karşılıksız mutluluk, her daim sevgi... :):):)

No comments:

Post a Comment