Anne Sütünü Arttırmanın Yolları ve Benim Bu Konudaki Deneyim ve Tavsiyelerim

Merhabalar,

Doğumdan sonra öğrendim ki, yeni doğum yapmış bir annenin en can alıcı konusu, en içini sızlatan sızısı;  bebeğini emzirip, ona yeteri kadar süt sağlayıp, karnını doyurabilmesi ve onun da bu sayede kilo almasıymış.

Ali Kerem'im 1 aylıkken :)

Bugün bu yazıyı inanın çok başka yazıyorum ve göz yaşlarıma hakim olamıyorum. "anne" olmak, bir "evlat" sahibi olmak ve o cana sizden bir şeyler akıtmak gerçekten çok başka, çok zahmetli, çok meşakkatli, çok sabır gerektiren, çok uykusuz kaldığınız çok da çoookkkkk.... Bilenler bilir...

Neler yaşadım neler o süreçte... Ama aslında neler yaşayacağımı ve başıma neler geleceğini bilmeden... İlk kırk gün hatta iki ay tahminimin ötesinde zor geçti. Sakın gözünüz korkmasın hanımlar... Derdini veren Allah sabrını da veriyor. Bugün oğlum iki yaşında ve iki aylık zamanını ve o zaman çektiklerimi dün gibi hatırlasam da, o günkü gibi sıkıntılarım yok artık ve bu da insana unutturuyor bazı şeyleri... Sanki siz değil de bir başkası yaşamış gibi...

O dönemlerde ben hangi kafayı yaşıyorsam hiç de başıma geleceklerden habersiz, sanki çocuk her şeyini rutin periyotlarda yapacak, bir düzen olacak, her şey yolunda gidecek, kalkacak, emecek, yatacak, altı temizlenecek ve ihtiyaçları giderilecek ve belli zamanlarda bu periyotlar tekrarlanarak günler geçecek zannediyordum...

Ama ne oldu? durun söyleyim, başım değil sadece popom yatak yüzü görerek 1,5 ayım günde 2-3-4 saat uyku uyuyarak, annemle her sabah uyandığımızda bu gece sen yarım saat ben 1,5 saat.. ha tamam bugün 3,5-4 saat uyumuşuz diyerek birbirimizi teselli ile geçti... Şimdi düşünüyorum da acaba o zaman şartları bu hale getiren biz miydik? yoksa o şartlara bizi uyduran oğlum Ali Kerem mi? ve şunu da diyorum ki, bundan sonra kesinlikle yapmayacağım ve kimseyi dinlemeyeceğim bir kaç konum daha var.

Ayyy ayy bir duygu selidir gidiyor, haydi hayırlısı...

....

Evet dönelim konumuza... Sevgili anneler ve anne adayları öncelikle şunu bilin ki "ANNE SÜTÜ" deyince karşılaşacağınız ve bir çok kişinin de bilmediği yada bilip inkar ettiği, bazen toplumsal bir utanca dönüşen bazen de kimilerinin böbürlene böbürlene anlattığı anne sütü hakkında bilinen gerçeklere ve bu süreçte olup bitenlere ve yaşananlara gelin şöyle bir değinelim...

Özetle şöyle anlatayım:

*** Bu tablo Şuh-i Fidan tarafından oluşturulmuş olup, izinsiz çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm hakları saklıdır.

Tablo üzerinden ilerleyecek olursak,

İki ana başlık üzerinden yola çıkıyoruz. Anne sütü "var" anne sütü "yok".

"Anne sütü yok". Dünyanın sonu değil tabii ki de... Çözüm; ek mama, süt anne veya ülkemizde yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan süt bankalarından süt temini şeklinde olabilir.

"Anne sütü var". Bu başlığı da kendi içinde önce ikiye ayırıyoruz, "miktarı çok" veya "miktarı az".

Sonra bu başlıkları da kendi içlerinde ikiye ayırarak; miktarı çok ancak "besleyici" yada "besleyici değil".

Besleyici Süt Nedir?

"Bu tip annelerin sütü tamamen kendiliğinden hiçbir besin takviyesi, süt arttırıcı besin öğesi alınmadan, genetiksel - Allah vergisi tamamen doğal yol ile yağlı süt dediğimiz bebeğe kilo yapan sütü tanımlar."

Besleyici Olmayan Süt Nedir?

"Bu tip annelerin sütü dışarıdan besin takviyeleri ile, vitamin kullanarak, süt arttırıcı besin öğeleri tükettirilerek var olan sütü mümkün olduğunca kaliteli yani yağ oranı yüksek ve bebeğe kilo aldıran hale getirmek için uğraşılan yada maalesef ne yapsanız sütteki besleyiciliği yukarıda saydığım takviyelerle dahi sağlayamadığınız sulu ve kaliteli olmayan sütü tanımlar."

"Miktarı çok besleyici anne sütü" için yapılacak bir şey yok. Çünkü bu anneler gerçekten çok şanslı oluyorlar ve hiç bir yiyecek-içecek'e özen göstermeseler de, çok ağır şartlar altında olsalar da Allah tarafından anne sütü bu annelere bahşediliyor ve bebekleri de çocukları da topaç gibi oluyorlar... Keşke hepimiz bu kategori de olabilsek...

"Miktarı çok besleyici olmayan anne sütü-  Miktarı az besleyici olmayan anne sütü"  yapılacak 4 şey var. Biri sonuna kadar anne sütü ile çocuğunuzu emzirmeye devam ederken takviye olması açısından bebeğin kilo alımı ve bedensel gelişimi için mutlaka dikkat edilmesi gereken ve gıda yönünden takviye yapılması için ek mama, süt anne yada süt bankaları ile birlikte annenin de sütünü daha verimli bir hale getirmesi için alternatif çözümler denenmesidir.

"Miktarı az besleyici anne sütü"  için de yapılması gereken bu süt miktarını ve doluluğunu alternatif çözümler altında arttırmanın yollarını aramaktır.

Peki nedir bu "Alternatif Çözümler?"

Bunlar için çıkış noktamız ve aslında tüm yapacaklarımızın ana başlıklarını alternatif çözümler altında 6 alt başlıkla toplayabiliriz.

1. Bol su içmek
2. Vitamin desteği
3. Süt arttırıcı besin öğeleri
4. Göğüs pompası ile sağma
5. Dengeli beslenme
6. Psikolojik destek

1. Bol su içmek: Bildiğim kadarıyla tek bilimsel gerçekliğe dayanan ve ispatlanmış bir gerçek var ki, o da annelerin bu dönemde sadece bol su tüketerek sütlerindeki miktarı arttırabilecek olmalarıdır. Sadece anneler için değil tabii ki, su her dönem ve yeteri miktarda herkes için günlük tüketilmesi gereken bir ihtiyaçtır. Ben bu dönemde günde yaklaşık 5-6 lt su içiyordum. Hatta emzirirken bile içiyordum ki, gene büyüklerin bir inançları var ki, emzirirken ne soğuk su ne de su içilir, çünkü bebeğe gaz yapar derler. Ama doktorum tüm bilinenlerin aksine içmemde diretti ve bende içmeye devam ettim :) Bol bol su içerek var olan anne sütünü korumak ve miktarını da daha fazla çoğaltmak için bu yola kesinlikle devam etmelisiniz.

2.Vitamin desteği: Genelde çocuk doktorları ve kadın doğum doktorları, anneye de destek olması ve annede tükenen vitamin-mineral depolarının yetersiz kalmasını önlemek amacıyla bir vitamin desteği öneriyorlar. Sizlerde şuan piyasada mevcut olan ve kendinize uygun olanı tercih edip kullanabilir ve öncesinde muhakkak bir bilenden yardım alarak bu destekleri kullanabilirsiniz. Ancak burada bahsetmek istediğim ve benim süt dengelerimi değiştiren bir vitamin vardı ki, ondan sizlere bahsetmeden geçemeyeceğim. Ali Kerem'in kilo alamadığı yada çoğunda uyuya kalarak ememediği anne sütünün miktarını ve salınımı arttırmak için çocuk doktorumuz Solgar'ın SOLGAR BREWER'S YEAST WITH VITAMIN B12 vitaminini önermişti. Günde her öğünde sabah-öğle ve akşam olarak 2'şer tane alıp 6'ya tamamlıyordum ve sadece bir şişe kullandım ve içinde 250 adet olması sebebiyle de tam 41 gün kullanmış oldum. İşte diyebilirim ki, sütümün miktarının değiştiği, içindeki çeşitli vitamin ve minerallerle besin takviyesinin de olduğu ve benim hayatımda bir dönüm noktası olan bu vitamin göğüslerimdeki sütün salınmasına ve içindeki mayadan ötürü de artışına sebep oldu ve iyi ki de oldu. Vitamin desteği alarak, annenin sütünü verimli hale getirmesi ve vitaminler/minerallerle desteklemesi için- Naçizane tavsiyem SOLGAR BREWER'S YEAST WITH VITAMIN B12. Doktor kontrolünde ve doktor onayıyla sizlere de şiddetle tavsiye ederim.

3.Süt arttırıcı besin öğeleri: Gelelim bu halk dilinde şunu ye sütün olsun bunu ye sütün olsun, onu yeme gaz yapar, bunu ye fışkırsın gibi aslında gene birilerinin şans eseri olduğunu düşündüğüm deneyimlerine... Çünkü neden derseniz evet, ben tüm bu besinleri denedim bol tatlı, hoşaf,..vs. yedim, içtim ama ne yaptıysam çocuğa değil de kendime yaptım ve doğumdan sonra bir sürü de kilo aldım üstüne...  Burada biraz artık sizler de deneme yanılma yoluyla, ancak abartmadan ve kararında biraz denemeler yaparak, artışını gördüğünüz yada inandığınız besin öğelerini kullanın derim. Lakin unutmayın ki, bunların hiç bir bilimsel kanıtı yok, yani tamamen şans eseri belki içlerinden biri size süt yapabilir...

Peki nedir bunlar?

Siyah üzüm, incir, kayısı, erik kompostoları, tahin-pekmez, tahin helvası, incir (ki 2 adet inciri ortadan ikiye yada dörde bölün, bir gece önceden bir bardak suyu koyun, sabah kalkar kalkmaz bu suyu için ve kahvaltı eşliğinde de incirleri yiyin.), hurma, dut kurusu, boza (gerçekten sadece boza içen bir arkadaşım sütlerini ve kaliteyi arttırdı. tavsiye ederim deneyin. zaten bir dünya başka faydası da var...), malt içecekler, rezene çayı, humana still tea, kısır, bulgur pilavı, şerbetli tatlılar,.....

4. Göğüs pompası ile sağma: Bir kaç önceki yazımda Ali Kerem'in ilk ayda kilo almamasıyla göğüs pompası kullanma yolculuğumuzun başlangıcını ve sonunda yaşananları anlatmıştım. (Bkz tık tıkkk...) Ben de gerçekten çok ama çok etkisi olan, sütlerimi arttıran ve bana göre mucizeler yaratan bir buluş oldu bu göğüs pompası. Bu sebeple pompası olmayan annelere de şiddetle tavsiyem muhakkak bir pompa alın ve süt miktarınızı arttırın hem de çalışmaya başladığınızda en büyük yardımcınız olsun çocuğunuza süt sağıp bırakabilmek için. Pompa marka önerimde gene tık tıkkk'lı adreste mevcut...

5. Dengeli beslenme:  Bütün diyetisyen ve çocuk doktorlarının emziren annelere şiddetle tavsiyeleri günlük öğün düzeninizi, yeme sıklığınızı ve hangi besin öğelerini tüketmenin  daha doğrusu dengeli beslenmenin bu dönemde oldukça önem kazandığını vurgulayarak, anneleri bu beslenme şekline yöneltmeleridir. Bakın size kendimden bir örnek vereyim, uykusuz kaldığım ve sürekli emzirdiğim gecelerde sabahları erken kalkıp kahvaltı yapamadığım oluyordu, sırf biraz daha uyuyabileyim diye. Lakin ne zaman sabah erken kalkıp kahvaltımı yapıp, suyumu içsem o vakit tekrar uyduğumda arada bariz fark edilecek bir süt artışı oluyordu. Bir diğer söylemek istediğim şey de, az önce bahsettiğim sebeplerden ötürü aşırı kilo artışım sebebiyle gittiğim bir diyetisyen bana günlük öğünler düzenleyerek, zamanında ve saatinde vurgu yaptığı şeyleri tüketmemi istediğinde de hem süt miktarımda bir artış olmuş hem de kilo vermeye başlamıştım. Bu sebeple bu dönemde, saati saatinde beslenme, doğru beslenme, abur cabura yönelmeden beslenme ve bol protein, vitamin ve mineral dolu bir beslenme de süt miktarı ve akışında oldukça önemli bir yere sahip diye düşünüyorum.

6. Psikolojik destek: İşte gelelim gene bir başka can alıcı konuya...Tam da bu noktada söyleyecek çok şeyim var annelere;

1. Kesinlikle ve kesinlikle hiç bir problemi kafaya takmayın. Nasıl olacak dediğinizi duyar gibiyim ancak zorlayın kendinizi ve gerçekten yapmaya çalışın.
2. Anne sütü miktarına da ve lütfen çevrenizde söylenen anne sütü ile ilgili de vay benim sütü şöyle fışkırırdı, göğsümü açsam duvara kadar fırlardı, sütüm dolardı, taşardı... gibi bir sürü tırı vırılara da kesinlikle kulak aldırmayın, çünkü bu zamanlarda bu tip şeyler sizi gerçekten derinden yaralıyor ve sizin hem kendinizi hem de bebeğinizi üzmekten başka bir işe yaramıyor. Sürekli bunları da kafaya takıp yaşayamazsınız. Veren Allah vermek isterse vermeye devam ediyor, istemezse de vermiyor. Burada gerçekten biraz kendinizi zorlayıp gayretlenmenin ve biraz bir şeylere dikkat etmenin dışında yapılacak pek de bir şey yok, ama üzülüp kendinizi harap bitap edecek bir şey de yok.
3. Her gün kendinize acaba bugün sütüm var mı? Azaldı mı? Bitiyor mu? Bebeğime yetecek mi? gibi soruları sormayın. Merak etmeyin, ben bile 6 aya kadar emzirebilir miyim? sütüm yetmeyecek galiba derken tam 18 ay emzirdim. Gayretlenin ve her şeyin güzel olacağına inanın.
4. Büyüklerimizden hep duyarsınız, "üzülme sütlerin kaçar gider bak diye." aslında biraz haklılar, çünkü doğumdan yaklaşık 20 gün sonrasında yaşadığım bir tatsız olay sonrasında sütlerimde gerçekten bu üzüntüye bağlı bir azalma olmuştu. İşte bu psikoloji psikoloji denen şeye ağırlık vererek kendi kendime ve eşimin de desteğiyle; ki burada eşlerin destekleri gerçekten önemli, bunun üstesinden gelmiştik ve sütlerimde kendine gelmişti.
5. Mümkün olduğunca ve sık sık dışarı çıkın, bir hava alın, yürüyüş yapın, hiç olmadı bir kahve için yada bir kaç insan yüzü görün. İlk 40 gün doktor dışında gene büyüklerimizin ilk 40 gün lohusa kadın dışarı çıkmaz, hizmet etmez hurafeleri sebebiyle, kendimi eve ve çocuğuma adayarak geçirdiğimden 41. gün misafirliğe gelen arkadaşlarımın şimdiki itiraflarıyla, senin o zamanki halini görünce valla çocuk yapmayı düşündük hatta biraz ara verelim demiştik dediler. Artık siz düşünün halimi... O yüzden varsın olsun bir ekmek bile olsa dışarı siz çıkın ve gidin alın, yeter ki bir hava alın ve kafanızı dağıtın...
6. Hep derim, gene de diyorum... Hamilelikte neyin kafasını yaşadıysam ve bana göre o zamanlar ne kadar bulutların üstünde uçuyorsam, sanki çocuk sadece kalkacak emecek, uyuyacak, altı değişecek ve ihtiyaçları karşılanacak ve bu süreç hep rutinde ve hep bir düzende olacakmış gibi düşündüğümden ve sonrasında ilk 40 gün boyunca yaşadıklarımdan edindiğim tecrübede: "hiç bir şey, sizin hayal ettiğiniz gibi yada öyle bir düzende olmuyor." u öğrendim. Şartları belirleyen biraz siz biraz da çocuk tabii ki, ama gene de zor valla çocuk işi... Ama derdini veren Allah sabrını da veriyor merak etmeyin ve kimseye de çekeceğinden yada kaldırabileceğinden daha fazla yük vermiyor...
7. Eşinizle bol bol vakit geçirin, ondan da destek alın ve sizi desteklemesini her daim isteyin.
8. Sizi mutlu eden şeyleri yapın.
9. Arkadaşlarınızla bolca vakit geçirin.
10. Bol bol uyuyun çünkü sütler dinlendikçe çoğalıyor ve daha verimli oluyor.
11. Şartlar dahilinde eğer mümkünse bir yardımcı tutun veya akrabalarınızdan ev işleri, yemek, bebek bakımı konusunda destek alın.
12. Birileriyle ilk 2-3 ay bebeğe dönüşümlü bakın, bebek uyurken yada karnı tokken onunla ilgilenecek birileri olsun ki, bu vakitleri siz de uyuyarak yada kendinize de zaman ayırarak geçirin ve lohusalık sendromundan kurtulun.
13. Normal doğum yapmış bir kadın olarak ve acıların çocuğu gibi bende o lohusalık sendromuna girdim ve istemsiz ve de ani şekilde ağlama krizlerine tutuldum. Allah'tan onu da bir hafta içinde atlattık. Sizlere de o sebeple bu naçizane tavsiyeleri veriyorum ki, dikkatli olun ve bu dönemde yardım alın diye.
14. Muhakkak haftada bir de olsa bir sosyal etkinlik yapın. Sinemaya gidin, tiyatroya gidin, konsere gidin, ev gezmesine bir arkadaşınıza gidin, gidin de gidin yani ve sakın kendinizi bir sendroma sokmayın.
15. Pozitif olun, olumlu düşünün ve kendinizi hem kendinize hem de bebeğinize adayın...

Durun biraz güldüreyim sizi....

Derin mevzulara daldık ama keşke böyle bir imkan olsa dimi? Hem babalar emzirse, hem doğursa hem de hep baksalar :) Gerçi süt kutusu esprisi de güzel... Sütü olmayan anneler de taksın kutuyu gezsin her yere bebeğini emzire emzire dimi ama :) Şaka bi yana... Bu resim sosyal medyada çok sık dolaşırken nereden aldığımı hatırlamıyorum ama bilgisayara kaydetmişim, sizlerin de şimdi bir yüzünü güldüreyim dedim...

Bir de gene son olarak bu dönemde yaptığım ve aldığım bir besin takviyesinden bahsetmek istiyorum ki, o da işte bu müthiş macun...

Benim emzirme süresince sabah-akşam 1 tatlı kaşığı her gün bol su ile tükettiğim ve kesinlikle faydasına ve anne sütü üzerindeki mucizesine inandığım bir diğer besin takviyesi... Yaklaşık 8-9 ay kullandım ve sonuç gerçekten tartışılmaz ve harika... Tamamen organik ve bitkisel, içinde anason, rezene, tarçın, çemen otu, harnup pekmezi bulunmaktadır. Faydaları arasında da; anne sütünü arttırır, hazmı kolaylaştırır, gaz gidericidir, sinirleri yatıştırır, iştahsızlığı ve mide bulantısını giderir, bağışıklık sistemini güçlendirir, zindelik sağlar, enerji verir ve kan yapıcılık gibi özellikleri vardır.

Buradan anlamışsınızdır ki, sütümün pek de besleyici olmaması, miktarının az ve çok arasında git geller yaşaması ve benimde bu dönemdeki üstün gayretlerim ve denemediğim yolun kalmaması ve çaresizliğimi aradığım ve denediğim şeylerde bulmak gibi çeşitli yollara girmiş olmam sebebiyle, sizleri de yeniden umutlandırmak ve bu süreçte yaşadıklarımla birlikte, aslında yaptığım ve denediğim bir çok şeyden de gördüğüm fayda ve bilgi birikimimi sizlerle de paylaşarak bu dönemde yanınızda ve yardımcı olmaya çalışmak, en büyük amacımdır ve bu yazının da temelinde bu yatmaktadır.

Sizlere de bu vesileyle söylemek istediğim bir "Lütfen Unutmayınız.." var ki, gerçekten lütfen okuyunuz...

Lütfen unutmayınız !!!

• Anne sütünün olmaması bir utanç kaynağı değildir.
• Anne sütünün olmaması yada az olması sebebiyle bebeğin takviye alması yüzünden bebeğin zeka seviyesi yada bedensel gelişimi duracak yada gelişmeyecek demek değildir.
• Anne sütünün olmaması yada az olması sizin suçunuz değildir.
• Anne sütünün öyle yada böyle olması ancak besleyici olmaması gene sizin suçunuz değildir. Besin kaynaklarını yaratan yada yöneten siz değilsiniz. Ancak bir kaç deneyle iyileşme sağlayabilirsiniz.
• Anne sütü oluşumu- miktarı-besleyiciliği hem genlerle ilişkilendirilebilir, hem doğum şeklinizle ilişkilendirilebilir hem de sizin gene müdahale edemeyeceğiniz bir maneviyatla ilişkilendirilir ki sizin burada yapacak hiç bir şeyiniz maalesef yoktur. Ancak yapacak bir şeyim yok deyip, kenara çekilmek de kesinlikle doğru değildir ki, bazı denemelerin işinize yarayıp yaramayacağının farkına varamazsınız ve bu sebeple de denemekten ve yapmaktan vazgeçmemelisiniz. Çünkü BEN DENEYEREK VE YAPARAK bazı şeyleri değiştirebildim.

Şimdilik benden bu kadar... Ancak sizlerden de bir ricam olacak, bu konuyu ve boyutlarını sizlere de kendi içimizden örnekler vererek ve belki de bu gibi sorunları yaşayan tek sizlerin olmadığını ve yaşanan genel sıkıntıların neler olduğunu görmek ve sizlere de ispatlamak amacıyla bir anket hazırladım. Eğer kırmayıp doldurursanız, anket değerlendirmesinde ne kadar çok veri olursa o kadar daha doğru ve düzgün bir bilgiye ulaşabilir ve sizlere de bunu sunma fırsatını yakalayabilirim. Anket süresini 1 ay olarak sistemde ve güncel tutacağım. Bu süre sonunda katılımcı sayısı ve verilen cevaplara göre de bu konuyu bir daha sizlerle birlikte değerlendirip, oturup enine boyuna tartışacağım.

Bildiklerinizi ve deneyimlerinizi benimle paylaşmak için lütfen aşağıda yer alan bu anketi doldurun. Ankette sizden hiç bir bilgi istenmeyecek olup, tamamen tarafsız bir gözlem yapılacaktır.

Anket için tık tıkkkkk ...

Anket için buraya tıklayınız...

Ayrıca benimle irtibata geçmek isterseniz de; fidanerdogan@gmail.com veya suhi.fidan@gmail.com adreslerine mail atarak, bana ulaşıp, istediğinizi sorabilir yada deneyimlerinizi paylaşıp, burada başkalarına da feyz olmayı beraberce yapmakta bana yardımcı olabilirsiniz.

Sevgilerimle,
Şuh-i Fidan