Merhabalar,
Bir önceki yazımda; bebeklerde ek gıdaya geçiş ve bizim Ali Kerem üzerinden örnek bir ek gıda tablosu ile bu zorlu süreci nasıl atlatırız, önce neyden ve ne kadar başlamak lazım ve ne sıklıkta olmalı, tüm bunlara değinerek sizlerle paylaşmıştım. Şimdi ise ek gıdalarla ilgili olarak, geçiş döneminin ayarlanması, erken ve geç ek gıdalara başlamanın sakıncalarından bahsedeceğim.
Bebeklerde 6-12 ay
arası dönem, beslenme açısından oldukça duyarlı bir dönemdir. Bebek memeye
bağımlılıktan kurtulmaya başladığı bu dönemde hayatında ilk kez tadacağı
besinleri tüketmeye başlar.
Bebeğin ilk altı ay
biyolojik ve psikolojik tüm gereksinimlerini karşılayan anne sütü bu aydan
itibaren bebeğin gereksinimlerini karşılayamaz. Belki protein gereksinimini
karşılayabilen anne sütünün sağladığı enerji, gereksinimin gerisindedir. Bu sebeple, aslında gene anne sütünün bir besleyiciliği söz konusudur ancak o dönemde bebeğin alması gereken miktarın biraz daha altında olduğundan bu şekilde besin takviyeleri ile gelişimin devam etmesi gerekmektedir. Ancak bunun kararını verecek olan kişi tabii ki de bebek olmamakla birlikte bu dönemde sadece annenin isteklerine itaat söz konusu olmaktadır. Yani anne bu geçişi nasıl sağlıklı ve düzenli yürütebilir ve bebeğe besin takviyesi olarak ne verirse, bebek de o yönde bunları alır ve gelişimini devam ettirir.
Ancak gelelim şimdi;
Ek
gıdalara erken başlamanın sakıncalarına
- Anne sütünün alımını kısıtlar ve proteinlerin günlük enerjiye katkısı azalır. Bu da büyüme hızını etkiler.
- Alerjik hastalıkların ve özellikle gastrointestinal besin alerjilerinin görülme sıklığını artırır.( Çöliyak hastalığının erken başlamasında gluten ile erken aylarda karşılaşmanın rolü olduğu gösterilmiştir.)
- Gıdaların kontamine (mikrop bulaşmış) olması olasılığı yüksek
olduğundan bebekte enfeksiyon riski artar.
- Verilen ek gıdalar anne sütünün antienfektif
özelliklerini dilüe eder (sulandırır.).
- Enfeksiyon gerek iştahı azaltarak, gerekse
katabolik yollarla kayıpları arttırarak protein ve enerji açısından
negatif dengeye neden olur.
- Özellikle proteinden zengin solid besinlerin
verilmesi böbrek solüt yükünü arttırarak hiperosmolarite ve dehidratasyona
yol açar.
- Verilen gıdalar hacimleri çok, enerjileri az
gıdalardır, bebekte doygunluk yaratırlar.
- Obezite riskini artırır.
- Verilen gıdalar bebekte doygunluk yaratarak anne sütünü alımını kısıtlayabilirler.
Ek gıdalara geç başlamanın sakıncaları
- Ek besinlere başlamada gecikme (6 aydan sonra)
enerji ve demir sağlamada yetersizliğe neden olur. Böylece çocuğun
büyümesi geri kalır, demir eksikliği gelişebilir.
- Ek gıdalar başlamanın davranışsal bir yönü vardır. 6. ay çocuğun çiğnemeyi öğrendiği dönemdir. Ek gıdalara geç başlanarak bu yetenek kazandırılmazsa, ileride önemli beslenme sorunları ortaya çıkabilir.
Bu dönemde bebeklerin mide kapasiteleri, dolayısı ile bir öğünde
alacakları miktarlar kısıtlıdır. Az miktarda besin ile verilmek istenen enerjiye
ulaşılması gerekir. Bu nedenle ek gıdalar enerjisi yoğun besinlerden
seçilmelidir. Sütlü-unlu mamalar ve yoğurt, anne sütü yanı sıra bebeğe ilk
verilecek ek gıdalar olabilir. Sütlü unlu mamalar hazırlanırken buğday unu
dışındaki alerjik özellikleri daha az olan tahıl unları yeğlenmelidir. Pirinç
unu bu özelliği nedeni ile sıklıkla kullanılır. Başlangıçta sulu muhallebi
biçiminde hazırlanarak bebeğe verilen mamaların yoğunluğu daha sonra giderek
artırılır. Ardından sırasıyla sebze püreleri, meyve püreleri ve kahvaltıya
geçilir. Referans protein olarak kabul edilen yumurta sarısı katı pişmiş halde
bu aylarda verilmeye başlanabilir. Dana eti ve tavuk eti gibi protein
kaynaklarının diyete eklenmesi 7-8. aylarda olmalıdır. Et başta protein olmak
üzere demir, çinko gibi mineralleri de sağlar. Başlangıçta sebze çorbalarına
eklenen kıyma şeklinde tüketilen et, daha sonraki aylarda, çiğnemeyi öğrenen
bebeğe köfte olarak sunulabilir. Pankreatik amilazın yeterli salgılanmaya
başladığı 7-9. aylarda pilav, makarna, ekmek gibi nişastalı besinler verilmeye
başlanabilir. Erken dönemde hazırlanan çorbalara eklenen baklagiller daha
sonraki aylarda uygun biçimde hazırlanmış olarak diyete eklenebilir. 8-9. ayda
diyete balık eklenebilir.
Aile
sofrası için hazırlanmış yiyeceklerden bebek için uygun olanların seçilerek
bebeğe verilebileceği zaman 9-12. aylardır. Anne evdeki yiyeceklerden uygun
olanları seçerek (tuzsuz, salçasız ve baharatsız) bebeğini ideal biçimde
besleyebilir. Bebeğin aile sofrası için hazırlanan besinlerle beslenmesi anneye
bebeğin eğitimi ve diğer ev işleri için zaman kazandıracaktır. Bu nedenle
bebekler 9-10 aylık olduklarında bebeğin eline kaşık verilmeli, kendi
kendilerini beslemeye özendirilmeli, kısa süre için de olsa aile bireyleri ile
sofraya oturtulmalı ve ev yapımı besinlere alıştırılmaya başlanmalıdır. Anne, aile çocuğu
düzenli yemek yemeğe alıştırmalıdır. Doymuş çocuğa ısrar etmek veya az yiyen
çocuğu başkaları ile kıyaslamak doğru değildir. Çocuğun büyüme ve gelişmesi
normal ise yeterli beslenmiş kabul edilir. Annenin, bu evredeki ısrarcı ve
zorlayıcı tutumu, aksine besin reddine yol açabilir.
Eskiden kilo alımını ve boy uzamasını bu sebeplerle o kadar çok kafaya takıyordum ki, sağlık ocaklarındaki gibi tartı almıştım eve, acaba bu hafta kaç gram aldı, bu ay toplamda ne kadar aldı. Hele ilk zamanlarda aldı mı? verdi mi? neden böyle oldu? ne yapmalıyım yada yapmalıyız? diye kendimi yiyip bitiriyordum. Aslında ne gereksizmiş. Şimdilerde hiç kafaya takmıyorum, 27 aylık oldu oğlum ve artık şuna da alıştım, her hastalandığımızda en bir yarım kilo veriyor, her toparlandığımızda da bunu tekrar yerine koyabiliyoruz yada en azından verdiğimizi almaya çalışıyoruz.
Annem hep diyor:" Çocuklar çiçek gibidir, bir solar bir açarlar ." diye. Gerçekten de öyle, en ufacık bir şeyde hassasiyetimiz fazla oluyor ve hemen soluyorlar ama sonrasında gene toparlanıp eski neşe ve sağlıklarına kavuşuyorlar... Bu sebeple de artık çok kafaya takmıyorum bu işleri, bir öğün yada gün yemezse bir sornaki öğün yada gün yada acıkınca tüm eksik kalanları tamamlıyorlar zaten....
Umarım bir faydam dokunabilmiştir sizlere.....
Sevgilerimle....
Şuh-i Fidan
Merhaba, takipteyim, bana da beklerim..:)))
ReplyDeletehttp://meleginhediyeleri.blogspot.com.tr/