Tuesday, 25 August 2015

Bugün Kendimi Yazmak İstedim !!! 33 Haftalık Bir Gebenin Hikayesi :)

Merhaba,

Uzun zamandır ne duyuyorsam, ne yapıyorsam ve özellikle de yemek,bebek ne varsa yazıyorum. Bugün düşündüm de kendimi yazmadım hiç... 


Geçen perşembe itibariyle 33. haftalık gebelik sürecim devam ediyor. Aslında artık oldukça zorlanıyorum. Bu da Fidan'cım ne bitmek bilmeyen bir enerjin var, bu halinle bile oradan şuradan geri kalmıyorsun diyen arkadaşlarıma gelsin... Sanırım artık kıpırdamakta bile zorlanıyorum. 



                       

Bu arada ben böyleyken, hala nasıl bir rahatlık var üzerimde anlatamam. Daha ne bebeğin bir çorabı hazır, ne oda, ne de ben ve eşyalarım :) Geçen sefer 6. ay dolar dolmaz, bir telaş, bir koşturmaca başlamıştı. Alel acele oda takımı alınmış, oda boyanmış, duvar kağıtları ile süslenmiş, kıyafetler alınmaya başlanmış, bebek şekeri siparişi verilmiş, neredeyse tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. 

Şimdi geçen perşembe 32. haftama girmiş olmakla birlikte SGK'nın tanıdığı yasal 8 haftalık doğum öncesi iznim başlamış olmasına rağmen, ben bu halle nasıl çalışacaksam bilemesem de bu iznin 5 haftasını doğumdan sonraya kalsın diye, doktoruma son 3 hafta kalana kadar çalışabilir raporu yazdırmış ve külçe bedenimle her gün işe gidip gelmeye razı olmuştum. Üstelik geçen hafta doktorumun dikkat "erken doğum riskin var" "dinlenmelisin!!!" uyarılarına bile aldırış etmeden ve neredeyse o günden bugüne geçen 5 günde aldığım sinyallerle bile direnmeye devam ederek ve bebeğime seslenerek "lütfen daha gelme, vaktini bekle kuzum" diyerek ve içim her gün pır pır ederek ayakta kalmaya çalışıyorum bugünlerde...

Peki nereden geliyor şimdi bu rahatlık, ne oldu da ben böyle bir risk bile taşırken (ki her gebede olabilecek bir şey, siz çok da takılmayın bana) ben daha bir şey bile hazırlayıp, koymadım kenara... Valla bende bu soruyu hep soruyorum kendime ama nedense verilecek bir cevabım yok kendime... Sanırım Ali Kerem'den kalan bebeklik eşyaları ve bazı şeylere güveniyorum çok yada bu kadar ağırlaşsam bile henüz kendimi doğuma hazır hissetmiyor, biraz evelenip, gebelenip duruyorum.

Kafam biraz karışık, nedendir bilmiyorum, aslında çok şey yapmak istiyorum ama dolanıp, volta atıp duruyorum düşündüklerim arasında. Kafamda deli bir sürü işler, akla gelmez düşünceler, uçuk kaçık fikirler ve yeni buluşlar var, var da ben bunları ne zaman ve nasıl yapacağım derken öylece kalıyorum ve bakıyorum ki, akşam olmuş eve gelmişim, Ali Kerem'le malum yüklü oluşum sebebiyle pek de ilgilenememişim, koltuklara yere göğe sığamamam, oturamamam, oturup kalkamamam, kalkıp oturamam ve sonrasında Emre'nin "Fidan sen en iyisi git yat, bu akşamda senden bize hayır yok" deyişi ve sonra birden gözümü açtığımda saat gecenin 01:00 oluşu, hmmm yarında aynı şeyler olacak, kaldığım yerden devama geçişim ve hep aynı döngü içinde kayboluşum...

Şimdi ne eksik;


  • Henüz bebek odamız ve oda takımımız yok. Vah vah çok mu durum vahim... Tabii ki değil. Ali Kerem doğmadan 3-4 ay önce hazırladık da ne oldu. Valla başımız göğe ermedi. Hatta Ali Kerem 5,5 aylık olana kadarda o odaya misafir gezintisi yapanlardan ve kıyafet almak için girenlerden başka kimse olmadı.
  • Bu sefer karyola ve oda takımı almamak ve Park Yatak almak mı?İlk başlarda kötü gelen bir fikir gibi olsa da, hatta beni; bu çocuk üvey evlat mı canım gibi düşüncelere sevk etse de... Yaptığım araştırmalar ve bebek koçlarından aldığım bilgiler şudur ki; onca para kıyılarak alınan karyola takımları ve oda aksesuarları gerçekten gereksiz. Bir şifonyer ve bir park yatak yeterli diyorlar. Şimdilerde katılıyorum bu görüşe neden derseniz, Ali Kerem'ciğim sağolsun zamanında bir dünya para vererek aldığımız oda takımının şimdilerde tabiri caizse "anasını ağlattı" takımın her yeri çizik, yatak zıplamaktan dağıldı, bir sağlam gardırop duruyor çok şükür, durum bundan ibaret yani...  Bu sefer bir de bu yöntemi deneyeceğim, artık sonrası Allah Kerim... 
  • Henüz hiç bir kıyafetimiz yok. Aldığım bir çorap bile olmadı henüz... Ama şimdi itiraf edeyim ben almadım dediysem de hediye de gelmedi demedim. Yani aslında şöyle; tesadüfen bir akraba ziyaretine gittiğimiz ve sitenin otoparkına park ettiğimiz arabamıza dönüş yolunda giderken yanına park etmiş Hollanda plakalı bir araçtan bir teyze yaklaştı. "Kızım hamilesin galiba dedi?" "Evet dedim." Sayısını tam hatırlamadığım neredeyse 10-15 çifte yakın küçük yenidoğan çorabı getirdi. Biz bunları çok fazla almışız, taaa Hollanda'dan getirdik, al sen kullan bari dedi, senin de işin görülsün dedi... Wuhuuuu dedim içimden. Bir de söyleniyorum öyle içimden içimden çocuğun bir şeyi yok diye... Halbukisi taaaaaa Hollanda'lardan gelme çorapları bile var oğlumun... Kim demiş, bir şeyi yok diye :)
  •  Dün akşam evde yemek yerken de, "ya Emre çok mu gafil avlanıyorum, şimdi bebek gelse, ne hastane çantam hazır, ne bebeğin kıyafetleri hazır ne de başka bir şey..." deyince ben, Emre'de "aman derdin bu  olsun Fidan, sen hastanedeyken ben eve gelip, bir kaç parça bir şey alıp getiririm sana, açıkta kalmazsın ya dedi." bense hala içimden mırıldana mırıldana konuşuyordum "beşik yok, hastane takımlarım hazır değil, bebek ne giyecek " falanda filan... Bu arada bahsi geçmişken, zamanında Ali Kerem için bir dünya kıyafet almıştım, bir dünyada hediye gelmişti. Ne oldu? Valla bebekler gerçekten hızlıca büyüyorlar, bir çoğunu giyemeden küçüldü kaldrmıştık o zamanlar. Yani gene kıssadan hisse, aç gözlü olmamak lazım. Bebek bu neticede günde kaç kere kıyafet değişir, 2-3 günde ne kadar çamaşır birikir, yıkanır bir daha giydirilir ve aslında bir ordu giydirilecek kadar kıyafete de gerek kalmaz.
  • Bebek şekerimiz nerede? Valla ne sipariş verdim ne de bir hazırlık var. Öyle ara ara internete girersem, başkalarının şekerlerine bakarak vakit geçiriyorum. Bir de fikir olsun diye geçen hafta sonu Sezoş'umla bir Eminönü yaptık, kafamda bir şeyler şekillendi, sanırım bu hafta içi sipariş veririm diye düşünüyorum. 
  • Doğum Öncesi Fotoğrafçı? Hala doğum ve doğum öncesindeki fotoğraf çekimleri için piyasa ve portfoy araştırmalarım devam ediyor. Doğum öncesi için edindiğim bilgiler şöyle, 32-36 haftalar arasında yapılması uygunmuş. Çekimler, çekirdek aile ile birlikte 2-3 saat kadar istenilen alanda yapılıyormuş. Bla bla... Neden buna bu kadar taktın derseniz de; fark ettim ki, ilk hamileliğimde hep bulutların üstünde uçmuşum, hiç ayaklarım yere değmemiş. Değmediği içinde yeryüzüne inip, bir iki kare gebelik fotoğrafı çektirmemişim ki, ara ara aklıma geldikçe, neden benim bir iki kare şöyle eli yüzü düzgün hamilelik fotoğrafım yok diyerek hayıflanıp dururum. O yüzden dert oldu bu sefer şöyle şaşalı, konseptli, hep çok özendiğim o fotoğraflardan ayağımın tozuyla çektirmek istiyorum :):):)
  • Doğum Fotoğrafçısı nerede? O da henüz araştırmalarım arasında. Çok teferruatlı işmiş bu işte. Fotoğraf çekenlerin de türlü türlü  şartları, koşulları var. Aklıma ve cebime en uygun olan birini seçeceğim. Bu konudaki araştırmalarımı facebook, instagram fenomenleri üzerinden sürdürürken bir taraftan da internetten de bakınıyorum. 
  • Hastane Odası Süsleme? İkinci derin sızım... İlkinde acemiliklerim oldu tabi. Bunlardan biri de aslında çok basit gibi gözüken ama bence göz dolduran bir detay ve hastane odası süslemesi. Bu sefer gardımı aldım, bu işe el attım. Araştırmalarda yaptım ama en eften püften bir hastane odasını bile 400 TL'ye süslüyorlar. Bu sefer malzemeleri kendim tedarik ediyorum o gün artık fedakar birini bulup taktıracağım... :) Ben doğumhanedeyken de artık içlerini şişireceklerine, balonlarımı şişirirler ve neredeyse yaptığım araştırmalar sonucu 1000-2000 TL fiyatları bulan ve içinde sadece kapı süsü, yatak ucu ve beşik etrafı süsü ile bir kaç balondan başka bir şey olmayan ama doğum parasına denk gelen ve cerrahi işlemler sonucu kazanılan bu paranın sadece böyle basit bir işte boşa harcanmasına da karşı olarak takribi her şeyi dahil 100 TL gibi bir maliyete bir kaç ufak yardımla kendimin hazırlayacağı bir oda süslemem olacak. En azından ben böyle umut ediyorum. Artık doğum sonrası tüm detayları sizlerle de paylaşırım.
  • Lohusa Tacı-Terlikleri- Anne Süsleri... Bu konuda da çok takıntılı olmamakla birlikte son çıkan trende ayak uydurmak için kendime instagram hesabını zevkle takip ettiğim @minik_eller Sevgili Bahar Hanım'dan sipariş vererek, gerekli hazırlığımı yaptım. Sağ olsun kendisi de o kadar yardımcı ve nezaketli davrandı ki, doğrusu isabetli ve ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anladım ve içime de oldukça sindi. Siparişlerim gelsin, sizlerle de paylaşacağım :)
  • Hani Bebek Hastane Takımı Nerede? İşte bu da ayrı bir muamma konusu. Klasiktir ya hep bu muhabbet, "ya benim aldığım takımdan başka biri de aldıysa" "ya bebekler karışırsa" falanda filan. Tamam çok da haksız değil, aile büyüklerimiz. Hele şu ara ülkede neler neler oluyorken... Ben aslında tam da bu düşüncelere kaptırmadan sadece içimden geldiği için, anne-oğul bir takım olalım diye lohusa tacımda kullanılan renk ve desenlerle oğluma da uygun bir hastane takımı yaptırayım istedim. Ve gene sağ olsun instagram @minik_eller sevgili Bahar Hanım bu konuda da bana bir konsept yaratarak yardımcı oldu. Ancak gel gelelim, bebek tulumuna isim yazıldığından dolayı şimdilik ayın 25'ine kadar haber vereceğimiz bebeğimizin ismine karar vermek konusuna takıldık :):):)
  • Hastaneye-eve gelen misafirlere ikram? Bu sefer farklı bir şey olsun diyerek limonata yerine gelen misafirlere Rıfat Minare'den Sultan Şerbeti, Kızılcık Şerbeti, Demirhindi Şerbeti ve Şıra vermeyi düşünüyorum. Duruma göre bakıp karar vereceğim. Fakat şöyle de bir anım var, anlatmadan geçmeyim. Bugün yeterince gördüğünüz gibi çenem düştü zaten :):):) İlk olarak hastanede ikram edilecek içecek türünü düşünürken, herkesin aklına ilk önce gelen lohusa şerbetini sonrasında limonatayı sonrasında da bu klasiklerden uzaklaşarak ne yapabilirim konusunda gene internet araştırmalarımda birkaç firma ile görüştüm. Kargo yapabileceklerini ve mevsim durumuna göre de her türlü mevsim meyvesinden şerbet yapabileceklerini söylediler. Ancak fiyatlarda o oranda almış başını gidiyordu. Tesadüfen kötü çıkan bir öğle yemeğinden isabetle, dışarıda bir restaurant siparişim sırasında şıra içesimin gelmesi ve gelen şıranın markası ve sunumuna olan ilgim ile internette yaptığım bir kaç site tıklamasından sonra bu ikramlık şerbetlere karar verdim. 
  • Gene aklıma takılan bir konu? Henüz doktorumla paylaşmadım. Açıkçası nasıl bir tepki vereceğini de bilmiyorum ve merak ediyorum. Bebek doğar doğmaz annenin çıplak vücuduna bebeğin üzerini giydirmeden belli bir süre anne-bebeği ten temasında bırakıyorlar ki, bebek aslında bende hiç olmayan ancak diğer gebe annelerde gözüken siyah renkli hayat çizgisi de denilen doğum çizgisini takip ederek, annenin göğsünü kendi emekleyerek buluyor ve emmeye iç güdüsel olarak başlıyormuş. Çok merak ediyorum, keşke bizim ülkede de ve hastanelerde de böyle bir şeye izin verilse ve bir süre anne ile bebek baş başa ten tene kalabilseler. Zaten bunu yapabilen hastanelere de bebek dostu hastaneler diyorlar. Türkiye'de ender sayıda görülen hastanelerde bu uygulamayı görmeniz mümkün.
  • Gelelim Baby Shower meselesine? Hala kararsızım bu sefer bu partiyi yapayım mı? yoksa yapmayım mı? diye. Neden derseniz, elbetteki çok eğlenceli ve zevkli geçiyor ancak bir o kadar da oldukça yorucu. Hazırlıklar, hazırlıklar.... Hem yorgunluk, hem ayakta durmakta bile güçlük çekerken bir dünya hazırlıkla uğraşmak nasıl olacak bilmiyorum, oysaki tamda pastacı kimliğine bürünmüşken bu sefer şöyle bir pasta yaparım diye düşünürken...

 Hala kararsızım düşünüyorum... Çok da vaktim kalmadı... Ne yapacağım bilmiyorum. Bir önceki Baby Shower'ımı görmek ve neler yaptığımı okumak isterseniz buyurun buradan linke...  

  • Gelelim doğum yapacağım hastaneye? Aslında en önemlisi doktorum ve hastane tabii ki,... Bu yaukarıda saydıklarımın hepsi teferruat... Gene aynı hastanede doğum yapacağım inşallah Başkent Üniversitesi Hastanesi Altunizade'de. (Hani şu 1. Köprüye bağlantı yolu üzerinde yer alan)... Doktorumda gene ilk doğumdaki doktorum, aslında ablam Sevgili Yrd. Doç.Dr. Güldeniz Desteli... Bende hariç 5 arkadaşımın da doğum doktoru. Hepsi de çok memnun kaldılar... Hele ki ben, ilk doğumumu sayesinde epiduralsiz ve normal doğum ile tam bir ebe usülü ev doğumu yapmışken, onun üstüne başkasına tanır mıyım? Dilerim bu seferki de ilkinin aynısı gibi olur.
Valla şimdilik aklıma gelenler bunlar... 33 haftalık olmak, geceleri uyuyamak, gündüzleri oturamamak, şimdilerde yere göğe sığamamak bile olsa halimden memnunum. Bu sefer neler yaşayacağımı, doğumdan sonra neler olacağını, hayatıma katılacak yeni bir erkekle daha yoluma nasıl devam  edeceğimi bilemesem de, bazen sıkılıp, afakanlar bassa da bazen de tabii ki gezip tozmaya devam edeceğim desem de, bazen yine o lohusa sendromuna girip, ağlamalara tutulur muyum? diye düşünsem de, inşallah bu bebeğimin huzurlu, sakin ve daha az gazlı olmasından ve sağ salim doğmasından başka bir şey temenni edip, düşünemiyorum...

Sizleri de sevgiyle, selamla kucaklıyor...
İyi haftalar diliyorum :):):)

Şuh-i Fidan



9 comments:

  1. rabbim sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin inş hayırlı evlat olsun inş. sizede ve hayırlı zamanda bize ve çocuk isteyen herkesede tattırsın bu duyguyu (amin) :)

    bloğunuzu takibe aldım eğer ilginizi çekerse bende bloğuma beklerim :)

    http://misevimm.blogspot.com.tr/

    ReplyDelete
    Replies
    1. Meltem Hanım Merhabalar, öncelikle çok ama çok teşekkür ederim, hem güzel dilekleriniz hem de yorumlarınız için. İnşallah istediğiniz zaman ve gönlünüze göre Rabbim sizlere de aratmadan güzel evlatlar bahşeder... Bende sizi takibe aldım... :):):)
      Sevgilerimle...

      Delete
  2. Dün gece gece yazını soluksuz okudum. Elimde cep telefonu tabi:)
    Tam yayınlayacağım giriş yapmamışım derken pat onca yazdığım yazı gitti:)
    O kadar yazamasam da yazından aklımda kalan şu oldu Fidancığım:)
    Birincisi maşallah çok şekersin 33 hafta:) çok anlamıyorum bu hafta işlerinden ama az kaldı demişsin.
    Bir an önce sağlıkla huzurla oğluşunu kucağına almanı diliyorum
    Sonra, okurken bir an şiştim ve dedim ki Hamilelik mi? zor olan yoksa Hamilelik doğum hazırlıkları mı?
    Ve sanırım hazırlıkları daha zor gibi göründü gözüme.
    Biliyorsun tecrübe etmediğim için anca okuyup görüp gözlemliyorum:)
    Ve bence en iyisini yapmışsın bırakmakta kendini.
    Eskiler lohusa terliği, hastane partisi, bebek kurabiyesimi vardı..
    İnanılmaz boş ve gereksiz geldiğini düşünüyorum, yapana saygım sonsuz ama ne bilim işte böyle hamile insanı bunaltan şeylerer olacaksa ne anlamı var yapmanın:(
    Bu arada tabi bebek geliyor ya. Biz headerın altına bir satır daha eklemek zorunda kalacağız.
    haha bak beni de heyecan sardı şimdi:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Canım benim çok teşekkür ederim, güzel yazın ve yorumun için... Bu hafta 34. haftaya dün ayak bastım :) Kaldı 6 Hafta... Ama tabii bu işler hiç belli olmuyor. İnşallah dediğin gibi sağlıkla ve huzurla Allah kucağımı almayı nasip eder. Benim yazdıklarım inan ki hafifletilmiş hamile-hastane-doğum hazırlıkları... Görüyorum da insanlar neler yapıyor, neler hazırlıyor ne paralar harcıyor. Resmen bir ticarete dönmüş bu iş, inan doğum için harcadığın paradan kat ve kat fazlasını harcıyorsun hepsini yapayayım dersen... O yüzden çok da takılmadan, elimden geldiği kadar, abartmadan bende gönlüme göre bir şeyler yapmaya çalışacağım :) Böylece bunalıma da girmiyorsun :):):) Akışına bıraktım gitti :) Valla headerlar konusunda daha ekletmek istediğim çok şey varda... Bir ara sana ayrıca yazacağım, şimdilik bu konulara daha giremedim ...
      Şimdilik seni kocaman öpüyor, kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum birtanem. Kendine iyi bakasın, dikkat edesin . Mucxxxx :):))

      Delete
  3. Canimm kendi surecie dondum geldim tekrar :) saglikla gelsin insallah en önemlisi o..

    Dogum fotografcisi Ozlem Sumer' i tavsiye ederim. Bizim dugun ve dogum fotolarimizi cekmisti hepsinde de ayri memnun kaldik. Dogumdan 10 gun sonra da eve geldi konsept cekim yaptik.. istersen album sayfalarini whatsapptan atayim , haber ver yeter;))

    Ayrica sut anketini de yaptim fyi
    .. cookk opuyorum seniii

    ReplyDelete
    Replies
    1. Amin amin inşallah Sibel'cim :)
      Bu arada kesin bakacağım tavsiye ettiğin bayana... Ankete katılımın içinde çok teşekkürler...
      Valla özledim seni Sibel'cim, bebeği de hiç göremedim, çok merak ediyorum.
      En kısa zamanda görüşmek dileğiyle...
      Kocaman öpüyor ve kucaklıyorum seni bende... Mucxxx :):):)

      Delete
  4. muhtemelen şu günlerde minik melekle ilgileniyorsunuzdur :) allah hayırlı etsin :) sayfanızı takipteyim müsaitseniz beklerim :) http://apaydindunyam.blogspot.com.tr/ sevgilerle

    ReplyDelete
  5. Fidan hanım merhabalar, çok uzun zaman geçmiş bu yazınız üzerinden ama bir konuyu araştırırken çıktı karşıma ☺️ Güldeniz hanım olucak inşallah benim de doğumumda en başından beri kendisi ile devam ettik şu an 37. Haftadayım. Normal doğumu bekliyoruz kızımla ☺️ ben size hastane ile ilgili birşey sorucaktım. Odalarda 1 den fazla refakatçi kalabiliyor muydu? Bir de doğumhaneye fotoğrafçı kabul etmişler mydi baştan sona kadar? Umarım ulaşır yazdıklarım. Şimdiden teşekkürler sevgiler.. Filiz

    ReplyDelete
    Replies
    1. Filiz Hanım Merhabalar,

      Öncelikle hayırlı uğurlu olsun, çok sevindim adınıza... Allah sağ salim ve bir avazda bir doğum nasip etsin inşallah. Güldeniz Hanım iki doğumumda da başından sonuna kadar doktorumdu. Biran bile tereddüt etmedim, başka arayışlara girmedim ve hep güvendim. Ama inanın bu karşılıklı... İki doğumumda "normal doğum" oldu ve bu sebeple her zaman göğsümü gere söylüyorum bir mani olmadığı sürece en güzel doğum diye...

      Güldeniz Hanım bu bağlamda çok doğru tercih olmuş, kendisini de ayrıca çok severim ve ara ara da muhakkak görüşürüz, siz de ne demek isteyeceğimi doğumdan sonra anlayacaksınız, içsel olarak manevi bir duyguyla bağlanıyorsunuz kendisine...

      Gelelim sorularınıza; Odada en fazla 1 kişi refakatçi kalabiliyor. Ancak nacizane tavsiyem Güldeniz Hanım'la da görüşüp yaklaşık bir tarih aldıktan sonra hastane hasta yatış bölümü ile de görüşüp, oda müsaitlik durumlarını ve isterseniz de double oda tercih etme durumunuzu bir görüşün. Double oda olursa az bir fiyat farkı ile ziyarete gelen misafirlerinizi ayrı bir bölümde ağırlama imkanınız da oluyor. Yoksa konfor olarak diğer odalardan başka bir artısı yok, büyüklük dışında.

      Fotoğrafçı olayı da şöyle; doğumhaneye girmeden önce fotoğrafçınız sizi ve ailenizi doğum öncesi çekebiliyor, ancak Güldeniz Hanım'a doğumda da fotoğrafçı bir arkadaşınızın geleceğini iletirseniz, kendisi tam doğum anına birkaç dakika kala fotoğrafçıyı odaya aldırtıyor ve doğum-doğum sonrası fotoğraf çekimine izin verip yeteri süreden sonra tekrar fotoğrafçıyı dışarı çıkartıyor. Yani bir sorun olmaz.

      Valla inanın adınıza ben doğum yapacak kadar heyecanlandım ve çok mutlu oldum. Umarım kızınız ve siz sağlıklı ve güzel bir doğum geçirirsiniz. Ayrıca anne sütünden tutun da daha bir çok konuya kadar aklınıza gelebilecek şeyleri burada herkesle paylaşıyorum. Bence doğuma girmeden anne sütü ile ilgili yazılarım ve youtube videomu muhakkak izleyin. Lohusalık süreci de var hatta...

      Çok etkileniyorum, inanın böyle sizin gibi yazan anneler, sanki sizler ben oluyorum.

      Eğer aklınıza takılan yada sormak istediğiniz bir şey olursa lütfen çekinmeden yazın,mesaj atın. Elimden geleni yardımı yapmaya hazırım.

      Önemli Not: Lütfen Güldeniz Hanım'a Fidan Duman'ın selamı var size, sevgilerini iletiyor derseniz çok memnun olurum...

      Size de sevgilerimle....
      Fidan.

      Delete